“Granada’da değişik bir tapas yemiştim, hem tatlı hem tuzluydu, Fas dokunuşu içeriyor ama İspanyol şarabıyla mideye iniyordu, en sevdiklerimi (patlıcan ve bal) basit bir şekilde buluşturuyordu, hem de kesin çok kolay yapılıyordu.” diyerek annemlerin mutfağına yemek yapıp fotoğraf çekmeye gittiğimde minik bir detayı atlamışım… Sonradan google’a “ballı patlıcan” yazınca çıkan milyon tane tarifi… Madem bunu herkes biliyordu, devamlı yapıyordu, biz nasıl duymamıştık da kendimizi yeni bir keşif yapmanın heyecanına bu kadar kaptırmıştık? İspanyolcası “berenjenas con miel”. Yerken kendimizi, güneşli bir günde Albaicin’de bir meydana oturmuş, El Hamra masallarını düşünüp manzarayı içimize çekerken hayal etmemiz saçma mı olmuştu? Yoksa kruvasanın en çok uçuşan eteğiyle terasta oturup etrafla pek de ilgilenmeden kahvesini içen Parisli kadına yakıştığı gibi, ballı patlıcan da Granada’nın mistik ama sevecen havasına karşı bira-tapas yapan akademisyenlere mi yakışıyordu?

Granada manzarası
Seneler seneler önce Venedik’te yaşarken, turistlerin çok uğramadığı,” Gigi’nin Yeri” isimli bir mahalle barına giderdik. Orada Gigi bize en sevdiğim Akdeniz adetini öğretmişti. İstediğiniz bir içeceğin yanında aperatif olarak minik bir tabak yemek geliyor. Mısıra, cipse ve bayat kuruyemişe 10TL vermeye alışkın olan bizler için şaşırtıcı bir durum. Minik bir tabak derken, uyduruk şeyler sanmayın. Mesela deniz ürünlü risotto ya da kızarmış kalamar. Tabii gelişen turizmle beraber bu tip yerlerin sayısı gittikçe azalıyor. Granada benim gezdiğim şehirler arasında bu konuda bir numaraydı. Nereye oturursak oturalım, o kadar çok tapas geliyordu ki ayıp olmasın diye bütün Türklüğümüzle ısmarladığımız yemeklere dokunamıyorduk. Umarım bu durum bozulmamıştır ve bozulmaz.
Biz gelelim tarifimize. Malzeme listesi çok basit. İstediğiniz kadar patlıcan, süt, sıvı yağ (biz zeytinyağı kullandık) ve un. İsteğe bağlı olarak süslemek için badem.

Ballı patlıcan
Dilediğiniz gibi kestiğiniz patlıcanları sütte bekletiyorsunuz. Sonra da unlayıp kızdırmış olduğunuz yağda arkalı önlü pişiriyorsunuz. (Fırında da olur bence.) Ardından patlıcanları tabağa alıp üstüne bal gezdiriyor ve “Nasıl bir şey bu ya?” diyerek yiyorsunuz. Denemediyseniz ve garip geliyorsa mutlaka deneyin. Ya da evde patlıcan sevmeyen birileri varsa onlara minik bir sürpriz olabilir. Şaşıracaksınız bence. Bu sefer biz balık yanı mezesi olarak tükettik

Balıklar
Bir dahaki sefere hellim dilimleri ekleyeceğiz, muhteşem olacak, hissediyorum.
Sizlere de afiyet olsun!
12
Bir Cevap Yazın