Rio de Janeiro… Rio Portekizce nehir demek. Portekizliler buraya ilk geldiklerinde Rio körfezini nehir ağzı sanmışlar, o yüzden böyle isimlendirmişler. Bunu daha önceden merak edip araştırmış, sonra da kendi kendime bayağı bir hihoho sesler çıkartarak gülmüştüm. Ama komik değil. Bu şehir sizi her zaman kandırmaya hazır çünkü… Suyun neresi tuzlu, neresi tatlı, belli değil.
Plaja gidin ve etrafınıza bakın. 2 adam göreceksiniz. Birisi bin senelik mayosuyla güneşleniyor, öbürü son moda sörfçü şortuyla sahilde sportif faaliyetlerde bulunuyor. Hangisi daha zengin? Bilemezsiniz… Paralı insanlar dikkat çekip telef olmamak için özensiz giyinirken, buranın meşhur favela (gecekondu) gençliği her cins insanın karıştığı tek yerde kimliğini belli etmemek adına iyi bir şort (veya çakması) edinebiliyor. Kim fakir, kim zengin, belli değil…
Sonra favela halkı bedenini satarak, uyuşturucu pazarlayarak, çalıp çırparak yaşıyormuş fikri yerleştiriliyor kafanıza. Aynı zamanda bu halk deli gibi eğlenip istediği gibi sevişiyormuş diye düşünülüyor. Orta sınıf ve zengin kesim de dinine pek bağlıymış sanıyorsunuz. Çünkü büyük ve süslü kiliseler hep tıklım tıklım. Haçlı kolyeleri takmayı pek seviyorlar. Bir de dev bir İsa heykeli var gökte… Favelalardaki kilise sayısı diğer bölgelerdeki kilise sayısını onlarca (yüzlerce değilse) katlıyor halbuki. Kim dindar, kim değil, belli değil…
Bir de işin tehlike boyutu var. Favela halkının güvenliği organize suç tarafından sağlanıyor. Evet çete kavgasında kimvurduya gitme tehlikesiniz var ama onun dışında kapınız sonuna kadar açık uyuyabiliyorsunuz. Kimse kılınıza dokunmuyor. Bu “özel güvenliğin” silahları polisinkinden daha iyi… Ayrıca polisin de kimin için çalıştığı belli değil… Anlayacağınız neresi tehlikeli, neresi güvenli, belli değil… Kim dost, kim düşman belli değil…
Bu liste de böyle uzar gider… Rio eminim insanı her gün farklı şekilde şaşırtabilir, kandırabilir, dalga geçebilir… Muhteşem manzarasıyla hipnotize edip cebinizi saniyesinde boşaltabilir… Caipirinhalarıyla en utangaç insanı sokakta dans ettirebilir… Vahşi denize bakıp hüzünlenen adamı, dalgalarla oynayan gençlerin çığlıklarıyla güldürebilir.
Bu yazıya maceralarımı yazmak üzere başlamıştım ama Rio’nun ruhunu anlatmaya çalışmaktan kısmet olmadı gördüğünüz gibi. Çünkü sanıldığı gibi bir yer değil…
Bir Cevap Yazın